11.22.63
11.22.63
Bir kitap adı…
Bir tv dizisinin ismi…
John F. Kennedy suikastının yapıldığı tarih…
Evet, bahsedeceklerim hem bu üçüyle alakalı hemde bunlarla hiç alakası yok… Stephen King’in kitabı temel alınarak yapılmış bir TV dizisi üzerinden konuşacağım.
Yazımın içinde diziden spoiler olabilir!
Dizinin konusu, özetle bir zaman yolcusunun Kennedy suikastını engellemeye çalışmasını anlatıyor. İzlerken, zaman yolcusu olan Jake Emerson ile birlikte sizde aslında bir çok şeyi tecrübe ediyorsunuz.
Tabi zaman yolculuğu henüz hiç deneyimlenmemiş olduğundan edindiğiniz tüm olası kazanımlar aslında başkasının kurgusu. Ama buna rağmen yine de size iyi bir deneyim sağlıyor bence.
Aslında bence bu yapım “insanın kendisinin olaylara nasıl baktığını” da anlatıyor biraz. Dizinin sonunda başladığımız yerde olsak da başladığımız kişi değiliz. Jake Emerson’da değil, ve işte anahtar nokta da bu. Biz neye inanıyoruz? İnandığımız şeye “neden” inanıyoruz? Bir seçim yapıyor ya da karar veriyorsak aslında o sonuca neden varıyoruz? Başkası aynı koşullar altında başka bir karar verebiliyorken biz neden farklı bir karar veriyoruz? İşte bunu anlamak, bunu hissetmek, bunu “yaşamak” asıl mesele bu bence. Olaylara karşı kendi bakışımızı keşfetmek…
Bu bana Matrix’in 2. (hatırladığım kadarıyla 2.filmdi) filminde Neo ve kahinin arasında geçen bir konuşmayı hatırlattı.
“Bazı şeyleri anlamaya çalışan Neo kahini görmeye gitmişti ve kahin ona bir şeker uzatarak ‘İster misin?’ diye sordu, “Neyi seçeceğimi zaten bilmiyor musun?” dedi Neo ve kahin o sözü söyledi: “Buraya seçim yapmaya değil, neden seçtiğini anlamaya geldin.” ”
İşte bu söz yıllardır aklımın panosunda asılı durur. “Neden seçtiğini anlamak…” Bunu da ‘hadi ben oturup anlayayım’ dediğinde yapamazsın hatta bazen anlaşılacak bir seçim olduğunun farkında bile olmazsın ama bir an olur ki anlarsın nedenini işte o zaman uykudan uyanmak gibi. Uykudayken uykuda olduğumuzu bilemeyiz ya hani, sadece uyandığımızda az bir zaman önce uykuda olduğumuzu fark ederiz ama uyurken bilemeyiz bunu. Bu durum da öyle işte: anlayınca bir aydınlanma yaşıyorsunuz ve az önce karanlıkta olduğunuzu yeni fark ediyorsunuz.
İlginç…
Ama güzel bir deneyim…
Hayattaki, yaptığımız bir çok şeyin kendi içimizdeki nedenini anlamak ümidiyle…
